15 Ocak 2012 Pazar

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE OKUMA ODALARI

okuma_odası

   Türkiye’de üretici köylüyü yok sayan yönetimler tarım politikalarıyla onlarca yıldır köylünün boğazını sıkmıştır. Özellikle seksenli yıllardan sonra, tarlasına alın terini eken köylü, alın terinin karşılığının yanı sıra sanattan, aydınlanmadan uzak tutulmuş, aşağılanmıştır.

   Türkiye’de binlerce köy yoldan elektrikten ve hatta sudan yoksun bırakılmıştır. Bugün köye ve köylüye biçilen kıymet, buğdaya, pancara, tütüne, mısıra konulan kotalarla hesap edilmektedir. Oysa Selçik’li gençler tüm bu yok edici politikalara aydınlığın meşalesi; kitap ile karşı durmaya kararlılar.
Afyon’un Sandıklı ilçesine bağlı Selçik köyünde okuma odasının temeli 1993 yılında atılmıştır. O günden bu yana birçok zorluğa karşın, Afyonlu genç arkadaşlarımızın hevesi ve istekli çalışmalarıyla ayakta kalmıştır. Selçik okuma odasının genç müdürü Metin Özdemir: “Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ardından karanlığa terk edilen okuma odaları 60’lı yıllardan sonra devrimci gençlerin önderliğinde yeniden hayat bulmuştur. Bizim tek hedefimiz bu yolda Selçik okuma odasına her gün bir kitap daha koymaktır. Sermayedarların çarkında, onların çıkarına öğütülen buğdayı; orağı, tırpanı tutan eller, okuyarak yeniden kazanacaklardır.” 

   Merhaba Metin; Selçik okuma odasının 1993 yılında kurulduğunu biliyoruz. Muhakkak ki sen de buradaki kitaplarla büyüdün. Nedir okuma odasına duyulan ihtiyaç? Köydeki arkadaşlarımızın eğitimi için yeterli mi?

   Aslına bakılırsa, okulların kitap ihtiyacını karşılamak, bu okullarda eğitim gören çocukları kitap okumaya teşvik etmek devletin ilgili kurumu olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel görevidir. Ancak devlet bizlerden aldığı vergileri eğitime, sağlığa ve diğer zorunlu insani ihtiyaçlara yeterince ayırmıyor. Okul yapımını yardımda bulunabilecek vatandaşlardan bekliyor, tebeşir, perde, yakacak vb. tüm ihtiyaçları öğrencilerden toplanan paralardan, kayıt için zorla toplanan “bağışlardan” karşılamaya çalışıyor. Veliler ise çocuklarının eğitiminin iyi olması için daha fazla fedakârlıkta bulunmak zorunda kalıyor. Tüm bunlar olurken sistem şoven-gerici bir eğitim veriyor. Öğrencilerin bilimsel bilgilerle öğrenim görmesi sağlanmıyor. Öğretmenlere geçinecek ve kendilerini geliştirecek kadar ücret ödemiyor. Okullara ve yerleşim yerlerine kütüphaneler kurulmuyor, kurulanlar ise kitapsız bırakılıyor. Öğrencilerin kötü alışkanlıklardan uzaklaşması için okullarda uygun ortamlar yaratılmıyor. Öğrencilerin okuma alışkanlığı kazanması için gerekli önlemler alınmıyor. Tüm bu nedenlerden ötürü Okuma odamızı çok önemsiyoruz. Bir yerde; devletin karşılayamadığını biz Selçikli arkadaşlarla yapmaya çalışıyoruz. Buradaki kitap sayısı arttıkça ve bu kitaplar korundukça Selçikliler’in de bilinç düzeyi ilerleyecektir. 

   Metin ilk sorumuza verdiğin cevapla Türkiye’nin tüm eğitim anlayışında geldiği yere vurgu yaptın peki, az önce belirttiğin eğitim sorunlarını aşmanın yolu nedir?

   Bu duruma eğitimciler, öğrenciler, veliler olarak hepimiz bugün ki eğitim anlayışına karşı çıkmalıyız. Devletin eğitim, sağlık ve diğer zorunlu ihtiyaçları ücretsiz ve nitelikli bir şekilde sağlaması için mücadele etmeliyiz.

   Selçik okuma odasında müdür olarak görev yapıyorsun. Burası için harcadığın emeğin büyük olduğunu okuma odasını gezdiğimizde gördük. Senden sonra görevi devralacak arkadaşlarımıza örnek olması açısından, bu konuda neler söyleyeceksin?

   Daha öncede söylediğim gibi okuma odası 93’te kuruldu. Ardından birkaç yıl faaliyet devam etmiş fakat sonra kaderine terk edilmiş. Ben ve arkadaşlarım burası için işe koyulduğumuzda boya-badana işlerinden tutun, rafları yenilemeye kadar her türlü işi yaptık. Yani yalnızca yeni kitaplar getirmekle başlamadık işe. Yeni kitap deyince, bu konuda başka ilçelerde köylerde görev yapan öğretmenlerimizin desteği büyük oldu. Ardından birçok kurum ve kuruluşla, devrimci, demokrat örgütlerle tek tek görüştük. Kitap yardımında bulunmaları için Kocatepe Üniversitesi’ndeki duyarlı arkadaşlarımız ile de görüştük. Bütün mesele yorulmadan amaca ulaşmak için çabalamaktan emek vermekten geçiyor. Bu konuda söyleyebileceklerim bu cümleyle özetlenebilir. 

   Metin, biz şimdiden tüm Genç Hayat okuyucuları adına, çabalarını kutluyoruz, emeğine sağlık. Bundan sonrası için Genç Hayat okuyucularından beklentin, isteğin nedir?

   Türkiye’nin her yerinde Genç Hayat’ı okuyan, sıkıntılarının çözümü için düşüncelerini Genç Hayat’a yazan binlerce arkadaşımız var. Onlardan isteğim Selçik okuma odası için birer kitap göndermeleridir. Bize bu durumda sanırım yapılabilecek en iyi yardım bu.


Selçik Köyü/ Sandıklı/ Afyonkarahisar

Gülcan Çetinkaya-Muharrem Can-Yeşim Turan
Evrensel Genç Hayat


2 yorum:

  1. Selçik Köyü Okuma Odası ile ilgili Evrensel Genç Hayat Dergisi'nde yayınlanan röpörtaj...

    YanıtlaSil
  2. Değerli arkadaşlarım Gülcan Çetinkaya, Muharrem Can ve Yeşim Turan'ın, Günlük Evrensel Gazetesi'nin Genç Hayat Dergisi'nde yayınladıkları, Selçik Köyü Okuma Odasını ve gençliği anlatan güzel bir röpörtajı burada yayınlamak ve paylaşmaktan mutluluk duydum. Dostlukla...

    YanıtlaSil