31 Aralık 2019 Salı

MARAŞ'TA KATLEDİLEN CANLAR ANTALYA'DA ANILDI

MARAŞ'TA KATLEDİLEN CANLAR ANTALYA'DA ANILDI / Haber: Metin Özdemir

   19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında Maraş ‘ta yaşanan katliam sırasında yaşamını yitiren canlar 41. yıldönümünde Antalya’da anıldı. Konuksever Cemevi önünde toplanan Alevi kurum temsilcileri, üyeleri ve vatandaşların katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

   Antalya Alevi Bileşenleri’nden Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Antalya Şubesi, Alevi Kültür Dernekleri Antalya Şubesi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Antalya Şubesi ve Antalya Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği’nin çağrısıyla bir araya gelen canlar Maraş ‘ta yapılan katliamı 41. yıl dönümünde Antalya’dan lanetlediler.

MARAŞ'TA KATLEDİLEN CANLAR ANTALYA'DA ANILDI / Haber: Metin Özdemir

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ALEVİLERİ ULUSAL GÜVENLİK TEHDİDİ OLARAK GÖRÜYOR”

   Antalya Alevi Bileşenleri adına Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Antalya Şubesi Başkanı Nurettin Erdoğan yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

   “Türkiye Cumhuriyeti, ulus devlet inşa sürecini Türklük ve Sünni Hanefi Müslüman din anlayışı çerçevesinde şekillendirirken Alevileri bir ulusal güvenlik tehdidi olarak görmüş ve görmeye devam etmektedir. Bu anlayışla 19-26 Aralık 1978’de Maraş ‘ta belleğimize yerleştirdiği yakın tarihin en acımasız en vahşi katliamlarından birisini “Allah adına savaşa” diyerek organize etmiştir. Resmi verilere göre 150-200, resmi olmayan verilere göre ise 500 Alevinin öldürüldüğü olayda Alevilere ait yaklaşık 200 ev ve 100 işyeri yakılmış, yağmalanmış ve tahrip edilmiştir.

MARAŞ'TA KATLEDİLEN CANLAR ANTALYA'DA ANILDI / Haber: Metin Özdemir

“SİYASAL DEĞİL TOPLUMSAL BARIŞI SAVUNUYORUZ”

   Önemli bir diğer nokta ise Maraş’ta yaşayan çok sayıda Alevi, malını mülkünü acilen ve çok ucuza elden çıkararak kentten ayrılmak zorunda kalmıştır. 23 yıl süren yargılama sonucunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişide 1 ile 24 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmıştır. Katliamda önemli sorumlukları olan 68 kişiye yargılamak için ulaşmak bile mümkün olmamıştır. Ancak Sıkıyönetim Mahkemesinin kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda idam cezaları uygulanmadığı gibi sorumlular milletvekili olarak meclise girmişlerdir. Üstelik mağdurların üç avukatı Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu ise 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de öldürülmüştür.

   Günümüz koşullarında bir ülkenin demokratik olup olmadığının en temel ölçütlerinden birisi geçmişi ile yüzleşip yüzleşmediğidir. Kerbela’dan Sivas’a kadar uzanan süreçte belleğimizi katliamlarla inşa etmeyi devlet politikası olarak kabullenen iktidarların bugüne kadar hiçbir şekilde geçmişle hesaplaşmaması gerçek katilleri bulamaması ve özensiz bir şekilde unutturmaya çalışması Alevi toplumunu derinden yaralamış, devlete güvensizliğini arttırmış ve tetikte beklemesine sebep olmuştur.

   Biz Alevilerin talep ettiği tek şey yaşadığımız tüm katliamların soruşturulması ve aydınlatılmasıdır. Sorumluluğu olan herkes katliamlarla yüzleşmeli ve elini taşın altına koyarak toplumsal barışa katkı sunmalıdır. Tekçi anlayışı değil, çeşitliliği savunuyoruz. Bunu Alevi olduğumuz için değil yurttaş olduğumuz için istiyoruz. Siyasal değil, toplumsal barışı savunuyoruz.” diye konuştu.

MARAŞ'TA KATLEDİLEN CANLAR ANTALYA'DA ANILDI / Haber: Metin Özdemir

“GEÇMİŞİNİZLE YÜZLEŞMEDİĞİNİZ SÜRECE, GELECEĞİNİZLE İLGİLİ UMUT BESLEYEMEZSİNİZ”

   Basın açıklamasının ardından cem evinin konferans salonunda Maraş Katliamı ile ilgili sunum ve gösterim yapıldı. Maraş’ta katledilen canlar aşkına çerağlar uyandırılarak, Dede Kenan Akbaba tarafından gülbenk okundu. Araştırmacı-Yazar Ali Aksüt’ün yaptığı söyleşinin ardından cemevi gençlerinden oluşan müzik topluluğu bir dinleti sundu. Katılımcılara “Geçmişinizle yüzleşmediğiniz sürece, geleceğinizle ilgili umut besleyemezsiniz.” ve “Örgütlü toplumları hiçbir kuvvet yenemez.” sözleriyle toplumsal olaylara duyarlı olmanın gerekliliğine yönelik mesajlar verildi.

Haber: Metin Özdemir

https://www.biryol.com.tr/5702/maras-ta-katledilen-canlar-antalyada-anildi/

22 Aralık 2019 Pazar

'AŞIKÇA DERGİSİ' YAYIN HAYATINA BAŞLADI

'AŞIKÇA DERGİSİ' YAYIN HAYATINA BAŞLADI / Haber: Metin Özdemir

   Aşıkça Kültür ve Sanat Dergisi, bu ay çıkan ilk sayısıyla okuyucularına merhaba dedi.

   İlk sayısında “Veysel Baba; uzun ince bir yolda… Doğumunun 125. yılından sonsuzluğa…” başlığıyla çıkan Aşıkça Kültür ve Sanat Dergisi aylık olarak yayınlanacak. Geçmişteki halk aşıkları ve halk ozanlarının eserlerinin olduğu dergide günümüz ozanlarının eserleri de yer alıyor. Halk kültürü alanında çalışmaları bulunan çok sayıda halk bilimci, akademisyen, edebiyatçı, yazar, şair, ozan ve sanatçı dergiye yazılarıyla ve eserleriyle katkı sunacaklar.

'AŞIKÇA DERGİSİ' YAYIN HAYATINA BAŞLADI / Haber: Metin Özdemir

OZANLIK VE AŞIKLIK ALANINDA BÜYÜK BİR BOŞLUĞU DOLDURMASI BEKLENİYOR

Derginin Kurucusu ve Yazı İşleri Müdürü Ahmet Hüseyin Gürbüz, Genel Yayın Yönetmeni ise Hasan Kaplani. Aşıkça Dergisi’nin Yayın Kurulu; Prof. Dr. Hayrettin İvgin, Metin Turan, Songül Dündar, Süleyman Özerol, Kamber Nar, Bahattin Turan’dan oluşuyor. Danışma Kurulu’nda ise Selahattin Dündar, Atila Güvenç ve Halil Gürkan yer alıyor.

Derginin yetkilileri; halk kültürü, ozanlık ve aşıklık alanında büyük bir boşluğu doldurması beklenen derginin uzun soluklu olabilmesi için dergiye abone olarak destek olunması çağrısında bulunuyorlar.

Haber: Metin Özdemir

https://www.biryol.com.tr/5651/asikca-dergisi-yayin-hayatina-basladi/


ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ ANTALYA ŞUBESİ'NDEN DOĞAN DEMİR'E TEPKİ

ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ ANTALYA ŞUBESİ'NDEN DOĞAN DEMİR'E TEPKİ / Haber: Metin Özdemir

   Alevi Kültür Dernekleri Antalya Şubesi, Alevi Kültür Dernekleri Eski Genel Başkanı Doğan Demir’in, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun kurmuş olduğu Gelecek Partisi’ne kurucu üye olarak katılmasıyla ilgili tepkilerini içeren bir basın açıklamasını kamuoyuyla paylaştı.

   Alevi Kültür Dernekleri Antalya Şubesi Yönetim Kurulu adına konuşan Başkan Hasan Kaya’nın basına ve kamuoyuna duyurduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“KURUCU ÜYE OLARAK GÖREV ALMASI HAZMEDİLECEK BİR DURUM DEĞİL”

   “Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir’in Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulan İslamcı bir parti olduğu apaçık bilinen Gelecek Partisi’nin kurucu üyeliğini kabul edip kurumlardaki görevlerinden istifa ettiğini üzüntü ve şaşkınlık içerisinde öğrenmiş bulunmaktayız. Cem evleri cümbüş evleri diyen, Sivas Katliamı’nı zaman aşımına uğratan, çeşitli usul ve yöntemlerle Alevi kitlesini asimile etmeye çalışan bir anlayışla beraber yürümüş, bunlara Başbakanlık yapmış birilerinin kurduğu partide “kurucu üye” olarak görev alması hazmedilecek ve kabul edilecek bir durum değildir.

“DOĞAN DEMİR AKD GENEL BAŞKANI OLMASAYDI BU TEKLİF ŞAHSINA YAPILIR MIYDI?”

   Doğan Demir’in kişisel tercihleri olabilir; ancak devasa bir kurumun itibar ve menfaatleri söz konusu ise kişisel tercihlerinin de ait olduğu kurumun inancı, yapısı ve itibarına uygun olması gerekirdi. Doğan Demir’in böyle bir tercih yapacağını Alevi toplumu bilebilseydi asla kendisini Genel Başkan yapmazdı. Kendisi Alevi toplumunu ve kendisine oy verenleri de kandırmıştır. “Öl İkrâr verme öl ikrârından dönme” ilkemize de ihanet etmiş; ikrarından dönmüştür. Şöyle ki Doğan Demir Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı olmasaydı acaba bu teklif şahsına yapılır mıydı? Meselenin gerçekleri bu ise pazarlanan Doğan Demir’in şahsı değil ait olduğu kurum ve Alevi toplumudur. Doğan Demir kişisel hakkını kullanırken edep erkân ve yolumuza uyan bir tercih yapması gerekirdi. Alevi toplumu laik, demokratik ve devrimcidir. Böyle bir toplumla yolunu ayıran şahsın arkasından tek bir Alevi canın gitmeyeceği aşikârdır.

“DOĞAN DEMİR’İN YAPTIKLARINI ASLA ONAYLAMIYORUZ”

   Doğan Demir bu vahim yanlışından derhal vazgeçmeli ve bütün Alevilerden özür dilemelidir. Geçmişi bireysel menfaatleri için yok sayanların gelecekleri de olmayacaktır. Sonuç olarak Doğan Demir’in yaptıklarını asla onaylamıyoruz. Aldığımız bu ağır yaranın sancılarını bir nebze olsun hafifletmek adına mevcut Genel Merkez Yöneticileri acilen Olağanüstü Genel Kurula gitmelidir. Saygıdeğer basına ve kamuoyuna esefle beyan ederiz.”

İLK KURUMSAL VE KİTLESEL TEPKİ ANTALYA’DAN…

   Doğan Demir, Ahmet Davutoğlu’nun kurmuş Gelecek Partisi’nin kurucular kurulunda yer aldığının açıklanmasının ardından, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanlığı ve Alevi Bektaşi Federasyonu’ndaki tüm görevlerinden istifa etmişti. Son olarak açıklanan Gelecek Partisi’nin Genel Yönetim Kurulu’nu oluşturan 60 kişilik listede yer aldığı öğrenildi.

   Alevi kamuoyunda büyük tepkilere yol açan Doğan Demir’in Gelecek Partisi’ne katılmasıyla ilgili ilk kurumsal ve kitlesel tepki Antalya’dan verilmiş oldu.

Haber: Metin ÖZDEMİR

https://www.biryol.com.tr/5264/alevi-kultur-dernekleri-antalya-subesinden-dogan-demir-e-tepki/


16 Aralık 2019 Pazartesi

KIZILIRMAK'TA KUM OCAKLARINI İSTEMİYORUZ

KIZILIRMAK'TA KUM OCAKLARINI İSTEMİYORUZ / Metin Özdemir

   Kızılırmak Nehri’nin hemen yanında bulunan Kayseri ili Sarıoğlan ilçesine bağlı Burunören Köyü’nün sakinleri köylerindeki kum ocaklarının kapatılarak, yeni açılmak istenen kum ocağının da durdurulmasını istiyorlar.

   Burunören Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mahmut Doğan, Kızılırmak Nehri’nin yanında, köylerinin içerisinde bulunan iki kum ocağının kapatılmasını ve yeni açılmak istenen kum ocağının da durdurulması için mücadele verdiklerini ifade ederek, doğanın tahrip edilmesinin önüne geçmek için tüm Burunörenlileri ve çevre köylüleri kampanyaya destek olmaya çağırdı. Doğanın ve Kızılırmak nehrinin tahribatının önlenerek, tarihi Şahruh Köprüsü’nün yok olmasının da önüne geçmek için gerekli hukuk mücadelesini başlattıklarını ve sonuna kadar konunun takipçisi olacaklarını belirtti.

   “BÜYÜK BİR ÇABA İÇERİSİNDEYİZ”

   Burunören Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Hukuk Sorumlusu Hüseyin Aslan yaptığı açıklamada; “Burunören ve çevresindeki köylüler başta olmak üzere, sanat camiası ile birlikte büyük bir çaba içerisindeyiz. Bu talana dur deme mücadelesine başladık. Sadece Burunörenliler değil çevre köylerin hemen hemen tamamı bu mücadelenin içinde yer aldılar. Bu talana dur diyorlar. Çok takdir edilecek bir duruş sergiliyorlar. Bizde elimizde geleni yapacağız. Hukuki yollara başvurmak için dernek olarak bütün çalışmaları başlattık.” diye konuştu. Kızılırmak 

   İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI

   Köylüler ayrıca change.org sitesi üzerinden “Burunören Köyü’ne 3. Kum Ocağı Açılmasın. Var Olanlar Kapatılsın.” başlığıyla; T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Kayseri Valiliği, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Sarıoğlan Belediyesi’ne ulaştırılmak üzere imza kampanyası başlattılar. 

   İmza kampanyası metninde “Kayseri ili Sarıoğlan ilçesi Burunören Mahallesine Kızılırmak üzerindeki iki adet kum ocağının yanına üçüncü bir kum ocağı daha yapılması çalışması başlamıştır. Kum ocakları 530 yıllık Şahruh Köprüsünü yıkılma tehlikesi ile baş başa bırakmış, ırmağın doğal akışını bozup yatağını değiştirmiş canlılara zarar vermiştir. Irmak yatağındaki endemik bitkilerin yok olmasına sebep olarak, göçmen kuşların konaklama alanlarını yok etmiştir. İş makinelerinin sesleri, kamyonların gürültüsü ve toz kirliliği çevreye zarar vermektedir. Tarım arazileri ırmağın sürekli yer değişmesi sonuncu erozyona ve tahribata uğramıştır. Kum ocaklarının çalışmaları durdurulmaz ise tarihi köprü yıkılacak, tarım arazileri geri dönüştürülemez tahribata uğrayacak, endemik bitkiler ve kuşların konaklama alanları yok olacaktır. Desteklerinizi bekliyoruz.” ifadelerine yer verildi. 

   “DOĞAYA ZARAR VEREN HER ŞEYE KARŞIYIZ”

   Burunören Köyüne yeniden açılmak istenen kum ocağına dur demek ve mevcut olan iki kum ocağının da kapatılması için köylülerin sesine kulak veren çok sayıda sanatçıda kampanyaya sosyal medya üzerinden desteklerini bildirdiler. Kampanyaya destek olmak için imza veren doğaya ve çevreye duyarlı yurttaşlar, “Doğanın düzeni bozuldukça, insanlık geleceğini kaybedecektir.” “Doğaya zarar veren her şeye karşıyız.” şeklindeki dayanışma mesajlarıyla kum ocaklarının kapatılması için mücadele eden dernek yetkililerinin yanlarında olduklarını ifade ettiler.

   Dernek Başkanı Mahmut Doğan ise köylerindeki kum ocaklarının kapatılarak ve yenilerinin yapılmaması gerektiğinin bilinmesi için 2020 yılının yaz aylarında Burunören Köyü’nde büyük bir etkinlik yaparak, seslerini yükselteceklerini belirtti.

Metin ÖZDEMİR



15 Aralık 2019 Pazar

ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ'NDEN ANTALYA’DA KONSER

ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ'NDEN ANTALYA’DA KONSER / Metin Özdemir

   Alevi Kültür Dernekleri Genel Merkezi tarafından Antalya’da dayanışma konseri düzenlenecek.

   14 Aralık 2019 Cumartesi akşamı saat 19:00’da Kepez Mimar Sinan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan konserde Gülcihan Koç, Caner Gülsüm ve Gürsel Kocaoğlu sahne alacaklar. 

   Alevi Kültür Derneklerine bağlı Antalya’da bulunan tüm şubelerin destek vereceği konsere Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir ve genel yönetim kurulu üyelerinin tümünün katılması bekleniyor.

   Alevi Kültür Dernekleri yöneticileri düzenleyecekleri dayanışma konserine Antalya’daki tüm canları davet ettiklerini belirttiler.

Metin ÖZDEMİR