13 Aralık 2013 Cuma

SANDIKLI ÇEVRESİNDE ALEVİ YERLEŞİMLERİ

Sandıklı Çevresinde Alevi Yerleşimleri - Metin ÖZDEMİR

   Alevilik ve Bektaşilik daha çok kırsal kesimlerde varlık gösteren bir inançtır. Günümüzde kent koşullarında yaşayan Alevi nüfusun artışıyla birlikte, köylerdeki nüfus oranı azalma göstermiştir. Anadolu'da bazı köy ve kasabalarımızda sadece Alevi inancına mensup canlarımız yaşarken, karışık olarak bir arada yaşamını sürdüren yerleşim alanları da vardır.

   Sandıklı ve çevresinde, tarihten günümüze Afyonkarahisar'ın Alevi-Bektaşi nüfusunun en fazla olduğu yörelerdendir. Eski yerleşim yerleri başta olmak üzere Alevi-Bektaşi inancına ait isimlerin, değerlerin izlerini taşıyan çok sayıda dergah, türbe ve ziyaret yeri bulunmaktadır.

   Yalnızca Alevi nüfusunun yaşadığı yerleşim yeri olarak, Sandıklı'nın tek Alevi köyü Selçik' tir. Selçik Köyü'nün dışında, sünni inançlı insanların yoğun olarak yaşadığı ve içlerinde Alevilerinde yaşadığı Dutağaç ve Gökçealan (Mingile) köylerinde de Alevi sülale ve aileler yaşamaktadır. Ayrıca Sandıklı'nın ilçe merkezinde de köylerden göç eden Aleviler yaşamaktadır. Çay Mahallesindeki Akdere'de ise yerli Aleviler yoğunluktadır. Burada dede ocakları mevcuttur. Sandıklı çevresinde günümüzde yerleşim yeri olmayan dağılmış Alevi köyleri de vardır.

   Alevi nüfusun tamamını oluşturduğu Selçik Köyü, kurulduğu bilinen günden bu yana tamamı Alevilerin yaşadığı bir köyümüzdür. Bir dönem sünni bir sülalenin Selçik Köyü'nde yaşadığı biliniyor. Fakat yakın tarihte Selçik'te yaşayan bu sülalenin köken itibariyle Alevi inancını taşıdığı, sonradan dönüşüme uğradığı biliniyor.

   Selçik Köyü sadece Alevi canların yaşadığı bir yerleşim yeridir. Bu inancın ve kültürün halen Selçik Köyü'nde aksamadan yaşanıyor olmasında, köyde bulunan Sarı Dede Sultan (Sarı Selçuk) Türbesi'nin varlığı oldukça önemlidir. Alevi inancının, cem ibadetlerinin eksiksiz olarak uygulandığı köyümüzde, işlevini sürdüren bir cemevi bulunuyor. Canların yaşadığı Selçik Köyü'nde Alevilik tüm canlılığıyla varlık göstermektedir.

   Sandıklı'da Alevi inançlı ailelerin yaşadığı iki köy daha yer alıyor. Dutağaç ve Gökçealan köylerinde az sayıda da olsa Alevi aileler yaşamaktadır.

   Bir arada yaşamanın örneklerinin görüldüğü bu köylerimizde, inanç ve ibadetimizin gereklerini yerine getirmenin koşulları zorda olsa bugüne kadar getirilmiştir. Anadolu'nun her yerinde olduğu gibi buralarda da cemler geç saatlerde başlayarak, gizlilik içerisinde yapılmıştır.

   Dutağaç ve Gökçealan köylerinde yaşayan Aleviler eskiye oranla daha çok göç etmişlerdir. Yurt içinde bir çok yere göç eden bu köylerdeki Alevilerin büyük çoğunluğu Sandıklı merkezine yerleşmişlerdir. Bugün azda olsa Dutağaç ve Gökçealan köylerinde Aleviler yaşamaktadır.

   Eskiden Alevilerin yaşadığı yerler arasında olan Kusura'dan bir sülale yakın zamanda Selçik Köyü'ne göç etmiştir. Dutağaç ve Gökçealan köylerinden de Selçik Köyü'ne göç eden sülaleler olmuştur. Bugün bu aileler tamamıyla Selçik Köyü ile bütünleşmişlerdir.

   Bu yörede tarih boyunca kaybolan, yok olan yerleşim yerleri de olmuştur. Sandıklı çevresinde olduğu bilinen Sarıcık, Mastanini ve Esegözü gibi mevkilerde geçmişte birer yerleşim yeridir. Buralar birer Alevi-Bektaşi köyüdür.

   Sarıcık ve Mastanini'nin dağılmasından sonra burada yaşayan insanların çoğunluğu Selçik'e yerleşmişlerdir. Dağılmış, kaybolup gitmiş, yok olmuş bu köylerden geriye sadece taş, kaya kalıntıları kalmıştır. Canlar dağılmış, köyler viran olmuştur...

   Sandıklı çevresindeki Bekteş, Karkın, Menteş vb. gibi Alevi ocaklarının isimlerini çağrıştıran köylerde vardır. Geçmişteki inanç ve kültürel yapısı tam olarak bilinmemektir. Fakat bugün bu köylerde Alevi inancına dair uygulamalar yoktur.

   Alevi dergahlarının, türbelerin sayılarının çok fazla olduğu Sandıklı ve çevresinde bugün Alevi inancını tam olarak yaşayan tek bir Alevi köyünün olması ve Alevi ailelerin içinde yaşadığı yalnızca bir kaç köyün kalması oldukça düşündürücüdür.

   Anadolu'nun kadim bir inancı olan Alevilik bugün şehirlerde ve köylerde yaşatılmaya devam ediyor. Dağılmış köyleri, sahipsiz kalmış dergahları ve ocakları göz önünde bulundurduğumuzda artık bu inanca daha çok sahip çıkmamız gerektiğinin ve geleceğe daha doğru bir şekilde aktarabilmenin bilincinde olmalıyız.

   Bu yol, yola sahip çıkanı yolda koymaz...

Metin ÖZDEMİR





1 yorum: