22 Şubat 2013 Cuma

DİLDEN DİLE SARI DEDE

Araştırmacı-Yazar Lütfi Kaleli'nin Sarı Dede'yi Ziyareti
   
   Anadolu Erenleri kök saldılar bu topraklara, Horasan'dan kalkıp sökün eylediler Anadolu'ya. Rum Erenleri oldular, Kayıp Erenleri oldular, gezdiler gönüllerde diyardan diyara. Erenler, evliyalar, pirler, gâh nefes oldular, gâh nefes verdiler, el verdiler, aydınlattılar insanlığı. İnancın erleri, bu coğrafyada hep barışın, sevginin dili olmuşlardır. Dilden dile çoğalarak yüreklerde. Şah'ın nefesi, Hünkar'ın dili oldular.

   Sarı Dede Sultan da, bu yolun pirlerindendir. Sarı Dede'nin yaşamı hakkında yazılı kaynaklarda kesin ve net bilgiler olmamakla beraber, Sarı Dede, canların inancında, kültüründe yaşamakta, dillerinde söylenerek anlatıla gelmektedir.

Sarı Dede Türbesi


   Sarı Dede'nin Türbesi, Afyonkarahisar'ın Sandıklı İlçesine bağlı Selçik Köyü'nün ortasında yüzyıllardır orada simge olmuş bir anıt gibi durmaktadır. Sarı Dede Türbesi ilk başlarda, avlu içerisinde, taş duvarlarla örülü, etrafında beyaz dut ağaçlarının olduğu bir mekandan oluşan bir yatırdır. Sarı Dede yatırı 1952 yılında köyün genelinde yapı malzemesi olarak kullanılan ve köydeki tepelerden çıkarılan "küfeki" taşlarından yapılmıştır. Yatırın bulunduğu yer (yani mezar) köy halkından Hüseyin Akça tarafından, köye kalaycılık için gelen aynı zamanda taş ustası olan bir kişiye yaptırtılmıştır. Bahçe içerisinde ağaçların bulunduğu yatırın gölgesinde canlar burada toplanırlarmış. Sarı Dede'ye kesilen kurbanlar, adaklar da burada birlik dirlik içerinde yenilirmiş.

   Sarı Dede'nin avlusundaki büyük ağaçlar daha sonra türbe yapımı için kestirilmiştir. Sarı Dede Türbesi 1972 yılında köy halkından Bayram Çekmez'in önder olmasıyla, köylülerinde yardımları ve destekleri sayesinde yaptırılmıştır. Türbe, dikdörtgen bir yapıdadır. Tek giriş kapısı olan türbenin, şimdi beş tane penceresi bulunmaktadır. Sarı Dede'nin makamı türbenin içerisinde giriş kapısının tam karşısında yer almaktadır. Türbe oldukça büyük bir alana sahiptir. Sarı Dede'nin makamının da yapı olarak büyük olması dikkatleri buraya çekmektedir. Türbeye 2002 yılında Mustafa Çekmez tarafından restorasyon yaptırılmıştır. Türbenin bakımı ve onarımı için köylüler maddi ve manevi katkılarını esirgememektedir. Yine köy halkından Sultan Dinç, türbenin tabanının yapılmasında katkı sağlamıştır.

Sarı Dede'nin Yaşamı ve Ailesi 


   Sarı Dede hakkında rivayetler, söylenceler oldukça fazladır. Yaşamı ve ailesi hakkında yöre halkı tarafından bilinenler mevcuttur. Sarı Dede'nin eşinin "Fatma Ana" adında bir zat olduğu ve üç çocuğunun olduğu anlatılanlar arasındadır. Sarı Dede türbesine gelerek dilek dileyenler, adak adayanlar, kurban kesenler olmaktadır. Evlat özlemi duyanlar gelerek Sarı Dede'nin yüzü suyu hürmetine dilek diler, niyaz eder, Hakka dua ederler. Evlat hasretine kavuşanlar olduğunda buraya gelerek kurban keserler. Sarı Dede'ye bağlananların erkek çocuklarına Selçuk, kız çocuklarına Fatma isimlerini koydukları bilinmektedir. Buna benzer ritüeller halkımızın doğal ve saf inançlarıdır. Bu inançlara herkesin saygı göstermesi gerekir.

   Sarı Dede'nin "Sarı" ünvanını taşıyan bir aileden olduğu düşünülmektedir. Adının Selçuk olduğu söylenenler arasındadır. Bekteş Köyü'nde de köy içinde, yol kenarında yatırı bulunan yine Sarı Dede (Sarı Bekteş) diye bilinen ereninde, Sarı Dede ile kardeş olduğu anlatılmaktadır.

   Sarı Dede'nin ayrıca Selçuklu beylerinin torunlarından olduğu, Selçuklu Devleti'nin çöküş dönemlerinde buraya gelerek yerleştiği yada bu bölgeye sürgün edildiği anlatılmaktadır. Fakat Selçuklu döneminde de Alevilere uygulanan baskı ve zulümleri göz önünde bulundurursak bunun gerçeklikle ilgisinin olamayacağı düşüncesine varabiliriz.
Ayrıca Sarı Dede'yle birlikte, Ethem adında bir amcazadesinin de olduğu, onunda İstanbul'a gönderildiği söylenmektedir.

   Yaşlılardan aktarılan diğer bir bilgiyse Sarı Dede'nin "Karamanoğulları'ndan yani Konya'dan, Afyon'a gelerek Selçik Köyü'nü mekan tuttuğu" asıl adının da Mehmet Efendi olduğudur.

   Sarı Dede'nin şimdi türbesinin bulunduğu yerin aşağısında bir dergahının olduğu, burada eserlerinin olduğu düşünülmektedir. Sarı Dede'nin yaşadığı döneme ait eserlerden geriye kalan tek bir yapıt türbenin çaprazındaki "dibek" taşıdır. Burada köy halkı yüzyıllardır Muharrem ayında Kerbela Şehitleri aşkına yaptıkları aşurelik buğdayı hazırlamaktadır. Balıklı Pınar'ın etrafında yer alan taşlarında buraya ait olduğu bilinmektedir.

Sarı Selçık mu? Sarı Saltuk mu?


   Sarı Dede hakkında diğer bir görüş ise, Selçuk isminin Sarı Dede'ye ait olup olmadığıdır. Çünkü Selçuk ismi yaşayan yaşlılar tarafından bugüne kadar bilinmemektedir. Köyde Selçuk ismini taşıyanlar şu anda en fazla 20-25 yaşlarındadır. Oysaki Akin Köyü'nde meftun olan Yusuf Dede'nin adı, köylüler arasında daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Yani Akin'de yatırı bulunan Yusuf Dede'nin adı, Selçik'te türbesi bulunan Sarı Dede'ye ait olduğu söylenen Selçuk ismine nazaran çocuklara daha fazla isim olarak verilmiştir. Bu durumda bu düşünceyi desteklemektedir.

   Selçuk ismi zamanla, köyün adının Selçuk, (daha sonradan Selçik olmuştur.) olmasıyla ilişkilendirilerek, Sarı Dede'ye Sarı Selçuk da denilmeye başlanmıştır. Yalnız yazılı kaynaklara bakıldığı zaman Anadolu Alevi-Bektaşi inancının hiçbir yerinde başka bir "Selçuk" adına rastlanılmamaktadır.

   Selçik Köyü'ndeki Sarı Dede'nin, yine tarihteki Anadolu Erenlerinden Sarı Saltuk'a ait bir yatır olabileceği üzerinde durabiliriz. Bu konuda düşüncelerine başvurduğum araştırmacılarında kanaatleri bu yönde yoğunlaşmaktadır. Araştırmacı-Yazar Lütfi Kaleli'de "Alevi Kimliği ve Alevi Örgütlenmeleri" adlı eserinde buraya, Afyon-Sandıklı-Selçik Köyü'nde "Sarı Saltuk Türbesi" olarak yer vermiştir.

   Sarı Dede, efsaneleri-söylenceleri dilden dile anlatılan, binlerce insanın gönlünde bambaşka bir yeri olan Anadolu Aleviliği'nin yaşamasında bugün dahi hizmetleri devam eden bir Anadolu ereni, Alevi-Bektaşi piridir.

   Sarı Dede Sultan'ın himmeti üzerimize olsun. Aşk İle.

Metin ÖZDEMİR





3 yorum:

  1. Sarı Dede Sultan'la ilgili anlatılan söylencelerin ve halk arasında kısa kısa anlatılan bilgilerin bir araya getirilerek unutulmaması için aktarımının yapılması gerektiğini düşünüyorum. Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

    YanıtlaSil
  2. Eğer Sari Dede Karamanoğullarından ise yani Karaman Hanedanlığından ise ve adı da Mehmet Efendi ise 13. yy da yaşadığı da hesap edilirse Karamanoğlu Mehmet Bey olması kuvvetle muhtemeldir.. Şeyh Nure Sufi oğlu Karaman Bey oğlu Mehmet Bey.. Şeyh Nure Sufi, Baba İlyas Horasani'nin halifesidir.. Karaman Bey de Babai Şeyhi'dir.. Karamanlilar Avşar Boyundandir ayrıca..
    Gönderen: Zincirkıran Fırtınası

    Yazımıza www.facebook.com/selcikkoyu sayfamızdan gelen bir yorum.
    Yazının bulunduğu sayfada paylaşmanın yararlı olacağını düşündüm.

    YanıtlaSil
  3. Sarı Dede Sultan'a aşkı niyazlarımla...

    YanıtlaSil