11 Temmuz 2017 Salı

Selçik'te Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali Düzenlenecek

Selçik'te Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali Düzenlenecek / Selçik Haber
   Birlik, beraberlik ve dayanışmanın güçlendirilmesi amacıyla her yıl geleneksel olarak düzenlenen "Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali" bu yıl 29 Temmuz 2017 Cumartesi günü gerçekleştirilecek.

   Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesine bağlı Selçik Köyü'nde gerçekleştirilecek olan "11. Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali" Saat 19.00'da başlayacak. Selçik Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve Selçik Gençliği tarafından düzenlenen etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanlığı'da destek veriyor.

   Selçik Köyü'nde düzenlenecek olan etkinlikte; Anadolu erenlerinden köyde türbesi bulunan "Sarı Dede Sultan" anılıyor. Yöredeki Alevi-Bektaşi inancından izlerin yansıtıldığı anma törenleri sanatçılara, ozanlara ve semah ekiplerine yer verilmesi bakımından bir kültür festivali olarak gerçekleştirilmektedir.

   Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali'nde bu yıl, Özlem TANER, Onur KOCAMAZ, Ebru ÖZÜNLÜ, Halil İbrahim ÖZÜNLÜ, Barış ŞENCAN, Aydın KARAMANAY, Nurettin ŞAHİN ve konuk sanatçılar yer alacak. Selçik Köyü Semah Ekibi'nin yöredeki semah ritüellerini yansıtacağı etkinliğe konuk semah ekiplerinin de katılımı bekleniyor. Türk Halk Müziği alanında önde gelen sanatçıların yanı sıra yöreden yetişen genç seslere de festivalde yer veriliyor. Etkinliğe katılacak olan misafirler bu yılda deyiş, semah ve türkü dolu bir geceye şahitlik edecekler. Festivale katılan misafirlere geleneksel hale gelen pilav ikramı yapılmaktadır.

   Ayrıca festival kapsamında gençlerin aralarındaki bağın kuvvetlenmesi, köy ile bağlarının daha sıkı hale gelmesi için köyde bir hafta boyunca gençlik toplantıları, spor faaliyetleri, sinema günleri, müzik dinletileri aralıksız devam edecektir.

   Anadolu bozkırında yer alan ve oldukça göç veren küçük bir yerleşim yerinde düzenlenen bir köy etkinliği olmasına karşın, geleneksel hale getirilerek yıllardır yapılıyor olması ve yurt içinden, farklı bölgelerden katılımın olduğu ulusal bir boyuta taşınması önem kaydediyor. Geleneksel olarak her yıl düzenlenen festivalin en büyük destekçisi ise yöre halkıdır. Yöre halkının maddi ve manevi destekleriyle bugünlere gelen etkinliğe tüm canların maddi ve manevi katkı sunmaları ve festivale katılımları bu etkinliğin geleceğe taşınmasında önemli rol oynayacaktır. Festivale bir çok dernek, vakıf ve sivil toplum örgütü de katılım sağlamaktadır.

   Selçik Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yöneticisi ve Festival Tertip Komitesi Başkanı Metin ÖZDEMİR; "29 Temmuz'da tüm canları, tüm gönül dostlarını, Anadolu Erenleri'nden Sarı Dede Sultan etrafında toplanmaya birlik kazanında pişen lokmaları dirlik içinde paylaşmaya Selçik Köyü'ne davet ediyoruz. Yunus Emre'nin dediği gibi, 'Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım...' Bizler Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin, Yunus Emre'nin, Pir Sultan Abdal'ın kültürüyle yoğrulmuş Anadolu coğrafyasında bu tür etkinliklerin geleceğe bir meşale gibi geleceğe taşınmasını ve gençliğin yozlaşmadan bu kültürün içerisinde yetişmesini istiyoruz.  Çünkü sevgi ve saygı bizim için çok önemli. Bu değerleri de ancak birlik, beraberlik ve dayanışma ile yaşatabiliriz. Biz festivalimizde dili, dini, rengi, inancı, görüşü ne olursa olsun insanların birbirine karşı saygı duymaları gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Ozanların dilinden, telinden dökülmüş olan sevgi sözlerini insanlarla buluşturmaya çalışıyoruz. 11. Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali'nin birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde geçmesi için tüm canları köyümüze davet ediyoruz." diye konuştu.

Selçik'te Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali Düzenlenecek / Selçik HaberSelçik'te Sarı Dede'yi Anma ve Kültür Festivali Düzenlenecek / Selçik Haber





11 Mart 2017 Cumartesi

BİR NEFESCİK SÖYLEYEYİM


Bir Nefescik Söyleyeyim / Metin Özdemir

   İnsanların yaşamlarında etkili olan, zihinlerinde yer tutan değerleri vardır. Bu değerler içerisinde bir çok yaşanmışlığı barındırır. Bu yaşanmışlıklar, toplumların birikimlerinden süzülüp gelerek bazı ürünlerde varlık bulur.

   Gönülden dökülür gibi dilden dile, kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa... Söz olur, şiir olur, ezgi olur, müzik olur dillerde. Şiir ve müzik ayrılmaz birer bütün olur aşk gibi gönüllerde.

   Halkın derdi, tasası, mutluluğu, sevinci dizelerde can bulur. Aşıkların dilinde, ozanın telinde sonsuzluğa ulaşır.

   Alevi-Bektaşi edebiyatında da şiirlerin yeri ve önemi büyüktür. Hâkkın kelamı, zâkirlerin, aşıkların dilinde dize dize, beyit beyit sıralanır. Halka ışık saçar. Hâk kelamı olur cümle canların yüreğinde.

   Alevi-Bektaşi meclislerinde ulu ozanların eserleri çalınıp söylenir. Cemlerde, meydanlarda, erkânlarda, on iki hizmetin içinde her daim şiirde, müzikte yer alır. Cem meydanında gülbenkler okunur. Söylenen deyişler ve nefesler gülbenklere karışır. Turna avazı gibi çağrışır Ayn-i Cem bülbülleri...

   İkrar verilirken canlara öğüttür. Yol gösterir erenler, aşıkların diliyle. Dar erkânı olur, canların yürek acıları buyruklarla, dûvazlarla dillenir. Nefesler göz yaşlarına karışır. Ağıt olur gidenlerin ardından. Mersiye olur Kerbela'da şehit düşen Şah Hüseyin'in aşkına. Ali Ekber'in yasını tutar dertli teller. Zeynep Ana'nın feryadı olur Kerbela sahrasından yükselen. Zeynel Abidin'in kurtuluş söylenir dillerde. Nefes nefes, Hâk buyruklarında, On İki İmam dûvazlarında.

   "Güzel şahtan gelen dolu" olur her dem... Meydana ötmeye gelen can bülbülleri, semah dönerler. Çağırırlar üçler aşkına. Katar katar giden turnaları yolundan çevirir bu aşk. Kırklar meydanında semah tutar telli turnalar. Ya Hâk diye erenleri çağırırlar imdada.

   Alevilikte ulu ozanların şiirleri deyiş, nefes, buyruk gibi adlarla bilinir. On İki İmamların isimlerinin anıldığı şiirler ise Dûvaz, Dûvaz-ı İmam, Dûvazak gibi yöre yöre değişiklik gösterebilen benzer adlarla anılır.

   Alevi-Bektaşi-Kızılbaş öğretisinin neredeyse çoğunluğunu oluşturan kurallar ve ritüeller bu şiirlerde anlatılır. Şiir, müziğin tınısıyla hafızalara kazınır. Unutmaz bir kez dinleyen, yanık sesiyle nefes söyleyen aşığın dizelerini. Nereye gitse kulağındadır zâkirin sesi, sözü. "Aşığın sözü, Kurân'ın özü" der baba erenler.

   Alevi yoluna dair öğrendiğimiz ve duyduğumuz ilk kelamlar bu şiirlerden, nefeslerden kalmadır. Aşığın dilinden kulağımıza yer etmiştir. Yola ve inanca dair "az çok" bildiğimiz değerleri de bu deyişlere borçluyuz. " Muhammed Ali'yi candan sevenler" diyen aşığın sesiyle dâra durup öğreniriz yolu, erkânı. "Güzel şahtan gelen yolları" gözleriz. Hatayi'yi, Pir Sultan'ı, Kul Himmet'i ve daha nice ulu ozanı, yananı yakılanı kendi dilinden dinler, yüzlerce yıl öncesinden yükselen sese kulak veririz. Ortak oluruz acılarına, dirençlerine. Yol gösterirler bize, bugüne.

   Zulme başkaldırmayı deyişlerden biliriz. Ezene karşı durmayı, haksızlık karşısında eğilmemeyi nefeslerden işitiriz. Su serperiz Kerbela'da yanan yüreklere. Sevgi ekeriz yine de Yunus misali yüreklere.

   Ulu ozanların, Hâk aşıklarının eserleri yüzlerce yıldır yankılanır cemlerde. Yalnız deyiş söylemek değil, deyişlerin içindeki manayı anlatmaya, aktarmaya, gençlere ışık olmaya devam edenlerde yok değil günümüzde. "Deyişlerin Dili" olup, gönülleri coşturmaya, yola erkâna hizmet etmek için koşturmaya devam edenler var halâ.

   Yana yakıla deyişleri de yanık olan Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun sesini duyurmaya devam edenler arasında Dertli Divani Baba ve Mektab-i İrfan canları var. Her yere ulaşmaya, "karınca misali, yolunda da mı ölemeyiz?" diyerek, menzile varmaya çalışıyorlar.  Deyişlerin, nefeslerin buyrukların bizlere aktarmaya çalıştığı, kamil insan olma yolunda söz söylüyorlar. Hâk nefesleri daim olsun. Bu yol hizmet eden canlarımız, artsın eksilmesin.

   Alevilerin yol göstericisi her zamanki gibi deyişlerimizdir. Alevi toplumunun başı ne zaman bir müşküle düşse başvuracağımız kaynak, o Hâk aşıklarının hazineleridir. Deyişler rehberimiz olsun. Aşk ile...


Metin ÖZDEMİR