24 Mayıs 2013 Cuma

KAYABELEN FESTİVALİNDE BİRLİK OLMAK

   
Kayabelen Hamza Şeyh Dede'yi Anma ve Hıdırellez Kültür Bahar Bayramı Etkinliği


   Mevsim değişir, bahar gelir memleketin her köşesine. Aylardan Mayıs'tır artık. Hıdırellez zamanı kırda bayırda toprak yeşermiştir ve tabiat canlıdır artık. Ege'deyse bahar bir başka güzeldir. Çünkü Afyonkarahisar toprakları Ege'dedir, ama bir o kadarda Orta Anadolu'dur aslında. Hızır ile İlyas'da bu ayda bir bedende buluşur, Anadolu coğrafyasının her yerinde.

   Mayıs ayı gelince Afyonkarahisar çevresinde bir Hıdırellez coşkusu sarar canları. Hele ki Şuhut Kayabelen'de bir şenliktir sarar köyü ve etrafını. (Halkın dilindeyse halen Bedeş'tir bu topraklar.) Yöresel kıyafetleri, üç etekleri ve entarileriyle doğayla rengarenk bir güzellik oluşturur, Bedeş'in canları, anaları ve gençleri.

   Doğayla canların buluştuğu Hıdırellez, bahar bayramıdır. Afyonkarahisar'ın Şuhut Kayabelen Kasabası'na aylardan Mayıs geldiğinde, Hamza Şeyh Dede adına etkinlikler düzenlenir. Hamza Şeyh Dede'yi Anma ve Hıdırellez Kültür Bahar Bayramı'dır bu etkinlikler. Ama ne yazık ki artık bu etkinlikler düzenlenmiyor...

   Hamza Şeyh Dede'yi anma etkinliği ilk olarak 1993 yılında köyün yola gönül vermiş canlarının bir araya gelerek, tarlalarda ve traktör kasaları üzerinde festival yapmaya başlamasıyla can bulmuştur. Bu etkinliğin düzenleyicisi Kayabelen Folklor ve Araştırma Derneği (Kafa-Der)'dir. Köy derneğinin yöneticileri ile birlikte Kayabelen Muhtarlığı'da etkinliğin yapılmasında katkılarda bulunmuştur.

   1999 yılında köyün, belde olmasıyla birlikte, belediye imkanlarının da yardımıyla Kayabelen Festivali her geçen yıl kendini dahada genişleterek, geleneksellikten ulusal boyuta ve yurt dışına açılarak uluslararası düzeyde yapılmaya devam etmiştir. Ayrıca Gazi Üniversitesi bünyesindeki Türk Kültürü ve Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma Merkezi tarafından paneller ve konferanslar düzenlenmiştir.


Kayabelen Hamza Şeyh Dede'yi Anma ve Hıdırellez Kültür Bahar Bayramı Etkinliği


   Kayabelen Hamza Şeyh Dede'yi Anma ve Hıdırellez Kültür Bahar Bayramı etkinliği son iki yıldır düzenlenmiyor. Bu yıl mayıs ayında festival düzenlenmiş olsaydı, Kayabelen etkinliklerinin yirminci yılı olacaktı. Etkinliklerin yapılmaması Afyonkarahisar ve çevresi açısından büyük bir eksikliktir. Bu festival sayesinde yurt içi ve yurt dışından gelen canlar bir araya gelerek cem olurken, şimdiyse bu alanlar boş kalmıştır.

   Bölgedeki canlar şimdiye kadar Alevi kültürüne emek vermiş bir çok sanatçıyı, semah ekiplerini, yol önderlerini bu festival sayesinde izleme ve dinleme imkanı bulmuştur. Kayabelen festivalinin, beldenin ve kültürümüzün tanıtılması bakımından katkıları kesinlikle yadsınamaz.

   Düzenlenmeye başlandığı ilk yıldan beri canların emeğiyle ve katkılarıyla çoğaltılarak büyüyen bu festivalin birden bire sonlandırılmış olmasına, bu etkinliğe bir kez bile katılmış olan canların gönülleri razı olmamıştır.

   Kayabelenli canlar, her türlü siyasi çekişmeden uzak durarak bir araya gelmeli, hiç bir ayrım gözetmeksizin tüm belde halkıyla birlikte yeniden bir başlangıç yapmalıdır. Hamza Şeyh Dede'nin adını yeniden, Kayabelen'den tüm dünyaya hep bir ağızdan duyurmalıdırlar. Bu birliği sağlamak, bu festivali yaşatmak, Kayabelen'e gönül vermiş, bu yolu kendine rehber edinmiş bütün canların görevidir.

   Umudum, yine her yıl mayıs ayı geldiğinde doğa canlanır, canlar Kayabelen'de cem olur, birlik olur... Hamza Şeyh Dede'nin sancağının altında birleşirler...
   Aşk İle...



Kayabelen Hamza Şeyh Dede'yi Anma ve Hıdırellez Kültür Bahar Bayramı Etkinliği

Metin ÖZDEMİR





20 Mayıs 2013 Pazartesi

KAYABELEN'DE HAMZA ŞEYH DEDE'Yİ ANMA ETKİNLİĞİ / 2007


Kayabelen'de Hamza Şeyh Dede'yi Anma - 26 Mayıs 2007


KAYABELEN KASABASI HAMZA ŞEYH DEDE’Yİ ANMA
VE HIDIRELLEZ KÜLTÜR FESTİVALİ
26 MAYIS 2007

2.Uluslararası 16.Ulusal “Hamza Şeyh Dede’yi Anma ve Hıdırellez Kültür Festivali” 26 Mayıs 2007  Cumartesi günü Afyonkarahisar’ın Şuhut İlçesi’ne bağlı Kayabelen Beldesi’nde gerçekleştirildi.

Kayabelen Belediyesi ile Kayabelen Folklor Araştırma Derneği (KAFA-DER)’nin düzenlediği, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gazi Üniversitesi Türk Kültürü  ve Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma Merkezi’nin de katkı sunduğu etkinlik, Hamza Şeyh Dede Türbesi’nin ziyaret edilmesinin ardından, Kayabelen Hamza Şeyh Dede Kültür Merkezi festival alanında Saat:09:30’da Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın söylenmesiyle başladı.

Kayabelen Belediye Başkanı  Selahattin AYDOĞAN yaptığı açılış konuşmasında; bu yıl geleneksel olarak 16’ncısını düzenledikleri festivalle amaçlarının birlik, bütünlük ve dayanışmayı güçlendirmek olduğunu belirtti.

Önceleri yöresel olarak yapılan festival, iki yıldır uluslar arası düzeyde kutlanmaktadır.Yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda katılımcının yer aldığı etkinlik, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Filiz KILIÇ’ın başkanlığını yaptığı, Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali TORUN, Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Turgut TOK ve Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş-ı Veli Araştırma Merkezi’nden Coşkun KÖKEL’in de katıldığı “Çağdaş Gelişmeler Açısından Alevilik ve Bektaşilik” konulu panelle devam etti.

Panelin ardından festivale katılan izleyicilere her yıl olduğu gibi geleneksel olarak, kesilen kurbanların lokmalarıyla yapılan pilavdan ikram edildi.


Kayabelen'de Hamza Şeyh Dede'yi Anma - 26 Mayıs 2007

Kültür merkezinin ve festival alanının yapımında şimdiye kadar festivallerine katılarak bağışta bulunanların ve Kayabelen’in yardımlarını esirgemeyen sıcak insanlarının katkılarının yadsınamaz olduğu belirtilerek, bağış toplama amacıyla açık arttırma yapıldı.

Yapılan konuşmalardan sonra etkinlik, Aşık Yoksul Derviş (Şemsettin KUBAT), Mustafa SAYILIR, Ozan SİNEMİ, Gülcihan KOÇ ve Belkıs AKKALE’nin sahne almalarıyla devam etti. Canlar havanın sıcaklığına aldırmadan tüm sanatçıları ilgiyle izleyerek onlara eşlik ettiler. Festivale katılan sanatçılar türküleriyle ve deyişleriyle canları coşturdular. Ozanların içinde bulunduğumuz toplumsal süreçle ilgili kaygılarını şiirleriyle, türküleriyle ve konuşmalarıyla dile getirmeleri oldukça dikkat çekti.

Kayabelen Semah Ekibi ve Kayabelen Halk Oyunları Ekibi’nin ev sahipliği yaptığı  etkinlikte, Düzce Gölyaka Hacı Bektaş-ı Veli Derneği Semah Ekibi, Antalya Abdal Musa Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Derneği Semah Ekibi ve Eskişehir Üçsaray Semah Ekibi’nin yöresel kıyafetleriyle döndükleri semahlar güne renk kattı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Semah Ekibi’nin de yer aldığı festivalde, canlar semahları ilgiyle izlediler.

Festivale katılan misafirler, akşam saatlerine kadar dolu dolu bir gün geçirmenin verdiği coşkuyla ve Kayabelen halkının gösterdiği ilgiden memnun kalarak mutlu bir şekilde Kayabelen’ den ayrıldılar.


Kayabelen'de Hamza Şeyh Dede'yi Anma - 26 Mayıs 2007

Metin ÖZDEMİR





17 Mayıs 2013 Cuma

CEMEVİNE GİRSEM ZAHİT OLMADAN

   
Cemevleri İbadethanemizdir

   Cemevleri şüphesiz ki Alevilerin yüzyıllardan beri var olan ibadet mekanlarıdır. Aleviler cemlerini köy koşullarında evlerinde ve dergahlarında yaparlarken, kentlere göçün ardından cemevi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte Aleviler köylerinde ve yaşadıkları şehirlerde, mahallelerinde kendi elleriyle cemevlerini inşa etmeye başladılar. Kendilerine özgü doğal ve gösterişsiz ibadet yerlerini emek emek yaptılar.

   Günümüzde Alevilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde ve yakınlarında azda olsa cemevi bulunuyor. Aleviler bu cemevlerini hiç bir devlet kurumundan yardım almadan kendi imkanlarıyla yaptılar. Büyük şehirlerde Alevi dernekleri eliyle, köylerde ve kasabalarda ise yerel yönetimler ve inanç sahiplerince yapılmıştır.

   Afyonkarahisar'ın Aleviler açısından yoğunluğu orta düzeydedir. Afyon'un ilçelerine bağlı köy ve kasabalarında da cemevleri var. Sandıklı İlçesi'ne bağlı tek Alevi köyü olan Selçik Köyü'nde, Sarı Selçuk Dede Cemevi bulunmaktadır. Yalnız ilçe merkezinde cemevi mevcut değil. Sandıklı'da özellikle Çay Mahallesi'nde (Akdere'de) ve ilçenin diğer yerlerinde, Sandıklı merkezden, Selçik, Dutağaç ve Gökçealan köylerinden yerleşen  Aleviler yaşamaktadır.

   Şehirlerde yaşayan Aleviler koşullar yüzünden cemlerini artık evlerinde yapamamaktadır. Cemevleri gerek inanç açısından, gerekse kültürel anlamda Alevilerin ibadetlerini yapacakları, öğretilerini yaşatacakları yerlerdir. Sandıklı'lı Alevi canlarımızla ve diğer şehirlerden gelerek Sandıklı'da yaşayanlarla birlikte yoğun bir Alevi kitlesi bulunmaktadır. Bu sebeple canların ibadetlerini yapabilecekleri , bu kadim öğretiyi gençlere aktarabilecekleri bir mekan ihtiyacı Sandıklı'da ortaya çıkmıştır. Kısacası Sandıklı'ya bir cemevi gereklidir. Sandıklı ayrıca Alevi ocaklarının, dedelerin, inanç önderlerinin bulunduğu bir yerleşim merkezidir. Sandıklı Akdere'de bulunan Alevi dedelerinin de cemevi çalışmasına katkıları gereklidir. Onlarda ellerinden geleni mutlaka esirgemeyeceklerdir.

   Sandıklı'daki canlarımız bir araya gelerek cemevi talebinde bulunmalı, ellerini taşın altına koyarak cemevi yapımı için çalışma yürütmeye başlamalıdırlar. İlk önce cemevi için yer tahsisi yapılması gerekir. Elbette bu işler zorlu olacaktır. Maddi ve manevi açıdan zor koşullarda olacaktır. Burada Alevi kurum ve yetkilililerine görevler düşüyor. Alevi dernek ve vakıfları cemevine katkı sunabilirler. Yapılabilecek bir başka iş ise, cemevi yapımı için bir dernek kurulması ve bu dernek aracılığıyla cemevinin yapımı tamamlandıktan sonra faaliyetlerine kültürel ve inançsal anlamda devam edilebilmesidir.

   Cemevi yapımını üstlenecek olanlar öncelikle bu yolun ileri gelenleri ve yol önderleri olmalıdır. Cemevi yapımının gerekliliğini anlatarak, tüm canlar bu olaya teşvik edilemeye çalışılmalıdır. Sandıklı'da yaşayan Alevi canlarımız ve Afyonkarahisar'ın Alevi örgütlü yapısı bu göreve sahip çıkmalıdır.

Cemevleri İbadethanemizdir

   Alevilerin amacı yalnızca binalar yapmak değil, içerisinde gençlerin kültürlerini-öğretilerini yaşattıkları, deyişlerin söylendiği, semahların dönüldüğü yerler yaratmak olmalıdır.

   Şehrin uygun bir yerinde kendi halinde bir bina yapılarak canların hizmetine sunmak, bu öğretiyi  yaşatmak adına doğru bir davranış olacaktır. Cemevi yapımına karar verildikten sonra mutlaka bu düşünceye sahip çıkılacaktır. Cemevi yapımının ardından önemli olan bu inanç merkezini Aleviliğe yakışır bir şekilde yaşatmaktır.

   Dedelerimizin, yol önderlerimizin ve bu yola gönül verenlerin el ele vermesiyle Sandıklı'da yıllarca cemlerin yürütüleceği, demlerin sürüleceği, semahların dönüleceği bir inanç merkezini, cemevini yapmak önemli bir çalışmadır. Bu çalışma Alevilerin inançlarına, öğretilerine sahip çıkmaları noktasında tarihi bir değerdir. Bu tarihi değere sahip çıkacak olanlar, toplum önünde onurlanacaklardır. Bu onur bütün canlarındır.
İşte o zaman  canlar cem olacaktır, birlik olacaktır...

   Bu yola gönül verenlere çağrımızdır... Gelin birlik olalım, ellerimizle geleceğimizi yaratalım...
Yarınlarımıza sahip çıkalım. Çok geç olmadan...


Cemevleri İbadethanemizdir

Metin ÖZDEMİR