Toplum içerisinde yüzyıllardır horlanan, görmezden gelinen Alevilerin ibadet yerleri de tartışmasız cemevidir. Çünkü Alevi çoğunluğu böyle söylemekte, kendini bu şekilde ifade etmektedir. Aleviliği ve Alevilerin yok sayılmaya çalışıldığı günümüzde, Alevilerin ibadet yeri olan cemevleri de yok sayılmaya çalışılmaktadır.
Cemevleri asırlardır Anadolu'daki Alevi dergahlarında yer alan büyük "meydan" evleridir. Bir çok Alevi dergahında yer alan "meydan evleri" cemevlerinin bu topraklarda var olduğunun göstergesidir. Cem evi, meydan evi adıyla yüzyıllardır dergahlarımızın içerisinde yer almıştır.
Köylerde yapılan cemler genellikler, işlerini bitmesinin ardından kış aylarında dedelerin köye gelmesiyle birlikte, taliplerin bir araya gelerek kurbanlarını kesmesiyle yürütülmektedir. Cemler kurban sahibinin kendi evinde, evinin en büyük odasında yapılır. Bu odalar ev sahipleri tarafından özellikle cemevi olarak düşünülmüştür. Ayrıca dergahların bulunduğu köylerde ve beldelerde mürşidin, dedenin veya rehberin evi de cemevi işlevini yerine getiriyordu. Çünkü Osmanlı ve Cumhuriyet dönemiyle birliktede devam eden Alevilerin kapalı toplum yapısı bunu gerektiriyordu. Baskıdan ve zulümden kaçan Aleviler cemlerini ve ibadetlerini bu yüzden yıllarca kendi evlerinde yürüttüler.
Köylerin kentlere göç vermeye başlamasıyla, yurt içinde ve yurt dışında kentlerde yaşamaya başlayan Aleviler, cemlerini evlerinde de yerine getiremez hale geldiler. Bunun sonucunda doğal olarak Alevi toplumunda "cemevi" ihtiyacı meydana gelmiştir. Aleviler kendi imkanlarıyla kurdukları dernekler, vakıflar aracılığıyla cemevleri, kültür merkezleri yaptılar. Şimdi Aleviler bu cemevlerinde ibadetlerini yapmaya, deyişlerini söylemeye, semah dönmeye devam ediyorlar....
Cem ve Kültür Merkezi adı altında yaptıkları bu binalarda ibadetlerini yerine getirirken bunun yanında dernek faaliyetlerini, etkinlikler, kurslar, paneller düzenleyerek gençleri yetiştirmeye, inancın gereklerini öğretmeye yaşatmaya çalışıyorlar. Bu faaliyetler hep kendi imkanlarıyla devletin kurumlarından hiç bir şekilde destek almadan yapılmaktadır.
Alevileri yok sayanlar, Alevilerin "bizim ibadethanemizdir" dedikleri cemevlerini de yok saymaktadır. Kişilerin ibadet yerlerini belirleme hakkı yine, kişinin kendi vicdanından başka hiç bir kimseye yada kuruma ait değildir. Alevilerin inanç merkezleri, ibadethaneleri cemevidir. Bunun aksini söylemeye kimsenin hakkı ve haddi yoktur. Buna Alevi toplumundan başka kimse karar veremez.
Zor şartlarda elde tutmaya ve tanıtmaya çalıştığımız cemevlerini yaşatmamızın, devamlılığını sağlamamızın gerekliliği de göz ardı edilmemelidir. Buda ancak Alevilerin emekleriyle, alın teriyle yaptıkları cemevlerini erdemli ve yolu bilen, yolda hakkı olan yöneticilere ve inanç önderlerine bırakarak sağlayabiliriz.
Bir binayı yapmak kurmak değil, önemli olan o binada gelecek ışığının yanmasını sağlamaktır. Cemevlerini başka mekanlara dönüştürmeden, tarihte olduğu gibi aslına uygun şekilde dergahlarımız ölçütünde yaşatmayı sağlamalıyız. Buralar sadece dernek işlerinin yürütüldüğü yerler değil, Alevi öğretisinin sürdürüldüğü, cemlerin yapıldığı muhabbet meydanları olmalıdır.
Cemevlerinin yaşatılmasının en önemli etkeni, cemevlerinin kapılarının özellikler gençlere sonuna kadar açılmasıdır. Cemevlerinde gençlere örnek olabilecek kişiler, yol ehli insanlar yönetici olmalıdır. Gençleri cemevlerinden, bu inançtan, bu kültürden uzaklaştıracak kişilerin bu alanlarda yerleri yoktur. Aleviliğin geleceği bu yola yıllardır sahip çıkan kamil insanlarda ve bu erdemli, inançlı insanların yol göstereceği Alevi gençlerindedir. Her toplumda olduğu gibi Alevi toplumunuda her ortamda yüceltecek ve yükseltecek olanlar genç Alevilerdir. Bu yüzden cemevlerinde en çok dikkat edilmesi gereken gençlerin eğitimidir. Aleviliğin bu dönemde ihtiyaç duyduğu en önemli gereksinim eğitimdir.
Kentlerde ve köylerde yaptığımız cemevlerimizin yola uygun, öğretiye yakışır yönde içini doldura bilmemiz oldukça önemlidir. Artık Aleviler, dergahlarda pirlerin mürşitlerin hanelerinde yerine getirdiği ibadetlerini, sürdüğü inançlarını Aleviliğin ve Alevilerin kendi hakkı olan cemevlerinde yapmaya devam edeceklerdir. Yıllardır köylerde, kasabalarda söylenen nefesler, çalınan sazlar, okunan gülbenkler, hak için aşk ile dönülen semahlar, hak olan cemevlerinde yankılanacaktır. Cemlerde yakılan çerağlar aydınlatacaktır, gönüllerdeki karanlığı sonsuza dek ışıtacaktır. "Kabem insandır, ibadethanem bütün evrendir" diyen canlar, cem olacaklar hakları olan Hak ceminde, cemevlerinde...
Halkın Sesi Gazetesi - 194.Sayı - 3.Sayfa
YanıtlaSil"Alevilerden büyük miting çağrısı"
http://issuu.com/gazetehalkinsesi/docs/194._say__#embed
Halkın Sesi Gazetesi - 194.Sayı - 3.Sayfa
YanıtlaSilhttps://www.facebook.com/photo.php?fbid=536769609737453&set=a.536769423070805.1073741828.430775513670197&type=1&theater
Halkın Sesi Gazetesi - 194.Sayı - 3.Sayfa
YanıtlaSilhttps://www.facebook.com/photo.php?fbid=536769426404138&set=a.536769423070805.1073741828.430775513670197&type=1&theater
Halkın Sesi Gazetesi - 194.Sayı
YanıtlaSilhttps://issuu.com/gazetehalkinsesi/docs/194._say__/1?e=0
Bu yazımız Haftalık Oniki Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
YanıtlaSilBu yazımız Serçeşme Dergisi'nin Ekim-Kasım 2014 tarihli, 14. sayısında yayınlanmıştır.
YanıtlaSil